Bir yandan ;

-Kıdem tazminatının kademeli olarak kaldırılması,

-Özel istihdam büroları adı altında kölelik büroları oluşturulması,

-Bölgesel asgari ücret uygulaması ile asgari ücretin düşürülmesi,

-Taşeronluğun, esnekliğin, güvencesiz ve kuralsız çalışmanın “Ulusal İstihdam Stratejisi“ adı altında yaygınlaştırılması hesapları yapılırken,

Diğer yandan ise ;

Grev yasaklarında ısrar eden, emekçilerin önüne koyulan barajları koruyan, yasakçı bir sendikalar yasası bizlerin önüne koyulmaktadır.

“4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikalarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun“ ile kamu emekçilerine anti demokratik çalışma ve yaşam koşulları dayatılmaktadır.

İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı hiçe sayılmakta, iş cinayetleri çığ gibi büyümektedir.

Aslında; her türlü hak arama çabalarının ve mücadelesinin baskı ve şiddet ile durdurulmak istendiği, muhalefetin zindanlarda susturulduğu, sendikacıların tutuklandığı, sağlık ve eğitimin ticarileştiği, kentsel dönüşüm adı altında kentlerimizin yağmalandığı, zorun ve baskının hakim olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Böylesine olumsuzlukların yaşandığı bir dönemde 1 Mayıs’ı gerçekten bayram gibi kutlayamamanın burukluğunu yaşıyoruz. Ancak; her şeye rağmen türkülerimizle, bayraklarımızla, bağımsızlık, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, barış ve demokrasi taleplerimizi dile getirmek için yine alanları dolduracağız ve 1 Mayıs emeğin birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutlayacağız. Gerçekten bayram tadında ve coşkusunda 1 Mayıs’ları kutlamak için de mücadelemizi yükselteceğiz.

Müşfik Veysel ERDOĞAN

Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası

Samsun Şube Başkanı